...:::FoRuM TuRK:::...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
...:::FoRuM TuRK:::...

Türkiye'nin Yeni Paylasim Platformu...
 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Latest imagesLatest images  Giriş yap  

 

 tedavi amacıyla kullanılan bitkiler

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 201
Yaş : 51
Kayıt tarihi : 31/05/07

tedavi amacıyla kullanılan bitkiler Empty
MesajKonu: tedavi amacıyla kullanılan bitkiler   tedavi amacıyla kullanılan bitkiler Icon_minitimeCuma Haz. 08, 2007 3:58 pm

tedavi amacıyla kullanılan bitkiler

GRİP ve SOĞUK ALGINLIĞI’NA KARŞI VÜCUT DİRENCİNİ ARTTIRANLAR (1):

- Çörek otu (meyvası)
- Echinachea (çiçeği)
- Ihlamur (çiçeği):
- Soğan
- Sarımsak
- Mantar
- Havuç

ÇÖREK OTU (Nigella Sativa/N.damascena L.)
ülkemizin değişik bölgelerinde; siyah kimyon, siyah susam, Karaca, levkerak, Karaçörek.siyah susam, çöre otu, kara coccam olarak da bilinen çörek otu’nun siyah meyvaları (tohumları) kullanılır. Sabit ve uçucu yağ, acı madde, tanen, saponinler, şekerler ve nigellin ile connigellin alkaloidleri ihtiva eder.

Ramazan pidesi ve çörekleri süsleyen çörek otu, aktarlarda satılır...

Acı olduğundan iştah açıcıdır.
Kışın kolay hasta olanlar, nezle ve gribe karşı dayanıksız olanlarda ve kanser, verem gibi bağışıklık sisteminin güçlü olması gereken durumlarda çörek otu çok yararlıdır. Bağışıklık hücrelerinin arttırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Uyarıcı, vücuda zindelik verici, vücut direncini arttırıcı'dır Allerjik ve Romatizmal hastalıklar, balgam ve bronşite, astım'da faydalı olduğu bildirilmiştir. Ayrıca barsak gazlarını söker, böbrek ve mesane yollarını temizler, barsak kurtlarını düşürür, anne sütünü arttırır. Baş ağrısı, diş ağrısı, ateşli hastalıklar, nezle, basur, göze, sivilce ve egzamaya faydalıdır. Kadınlarda, adet söktürücüdür, adet kanamasını başlatabilir. Erkeklerde cinsel yetersizlik ve erken boşalmaya iyi gelir…

30-40 gram çörek otu 1 lt. suda kaynatılır, günde 2-3 bardak içilir.
Günde 2–3 defa 1’er tatlıkaşığı çörek otu bal veya yoğurt ile birlikte yenilir ya da 10 gram çörek otu (meyvası) toz haline .
Tedavinin etkili olması için 2-3 ay kullanılması gerekir.

Çörek otu döğülerek, zeytinyağı ile karıştırılıp, kaynatılıp ağrılı yerlere sürülebilir.
Çörek otu yağı, saç dökülmesini önler, saçları besler, kepeği azaltır, kulak tıkanıklığı, burun tıkanıklığını açar, unutkanlığı giderir,
Çörek otu yağı döğülmüş halde zeytinyağıda bekletilerek elde edilir, aktarlarda hazır satılır.

Hamilelerde kullanılması yasaktır, düşüğe ya da erken doğuma neden olabilir.

tedavi amacıyla kullanılan bitkiler Rekotuxxnn7

GRİP ve SOĞUK ALGINLIĞI’NA KARŞI VÜCUT DİRENCİNİ ARTTIRANLAR (2):

ECHINACEA PURPUREA (Koni Çiçeği)

Amerikan kızılderililerin vücut güçlendirici olarak kullandığı Koni Çiçeği (Echinacea purpurea), çok yllık bir bitkidir ve doğal olarak yetişir. Kızılderililer, bitkinin kök ve yaparaklarını yara tedavisi, boğaz ağrısı, dişağrısı, zehirli böcek ve yılan sokmasına karşı, çiçek hastalığı,kızmaık ve kabakulak hastalığında kullanıyorlardı.

Yapılan araştırmalara göre, bitkinin bileşiminde bakteri, mikrop ve virüslere karşı oldukça etkili maddeler bulundu. Bunlar; echinacoside, poli-sakkaritler (polysaccharides), poli-asetilenler (polyacetylenes), gliko-proteinler (glycoproteins), kafeik asit türevleri (Cichoric Acid), tri-glikosid (triglycoside), betain, seskiterenler (sesguiterpenes), karyofilen (caryophylene) dir.
Bitki ayrıca, bakır ve demir mineralleri ile tanenler, protein, yağ asitleri ve A, C, E vitaminleri de içermektedir. Bitkinin, etken maddelerinin birbirini güçlendirerek vücudun savunma sistemini (Bağışıklık sistemi) güçlendirdiği, enfeksiyon tedavilerinde yardımcı olduğu anlaşıldı.

Günümüz de Soğuk algınlığı, grip, enfeksiyon, zayıf bağışıklık sistemi ve kanserden korunma gibi durumlarda kullanılmaktadır

Bitkinin bağışıklık sistemini güçlendirici etkisini (T-hücrelerinin ( T- Lenfositler) üretimini ve diğer doğal öldürücü hücrelerin etkinliğini) arttıran poli-sakkaritler’ dir. Ayrıca, poli-sakkaritler’ in doku yenilenmesini hızlandırdığı ve iltihaplanmaları azalttığı da bilinmektedir. Yağda çözünebilen alkilamidler (alkylamides) ve bir kafeik asit glikosidi olan echinacoside maddesi de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesine katkıda bulunmaktadır..
Vücudun bağışıklık sisteminden sorumlu olan; antikor üreten T-lenfositler, doğal öldürücü hücreler ve makrofajların etkinliğini arttırır, böylece kanser, bakteri ve virüs enfeksiyonlarına karşı korunma sağlar.

Kronik yorgunluk sendromu adı verilen durumda insanlar sürekli bitkinlik içindedir ve herhangi bir hastalık nedeni bulunamaz. Depresyon da benzer belirti verse de her iki durumda da vücudun bağışıklık sistemi olumsuz etkilenmiştir ve bu nedenle Koni Çiçeği, kronik yorgunluk sendromunda da fayda sağlamaktadır.

Etkili bir tedavisi olmayan soğuk algınlığı ve grip gibi viral hastalıklar’ ın tedavi ve önlenmesinde de büyük bir yardımcıdır. Beligin bir tedavisi olmayan ‘soğuk algınlığının ilk belirtileri görüldüğünde veya öncesinde alınması etkisini daha da güçlendirir.
Solunum yolları enfeksiyonları, sinüzit ve birçok bulaşıcı hastalıkta yararlıdır.
T-hücre aktivitesini de hızlandırdığı için romatizmal artrit ve allerji gibi bağışıklık sistemi düzensizliklerinde de kullanılabilir. Echinacea; kanser ve viral hastalıklara karşı vücudun etkili bir silahı olan ‘interferon üretimi’ne de yardımcı olmaktadır.

Echinacea’nın bakteri öldürücü ve iltihap giderici etkisi olduğundan yara iyileşmesini de hızlandırır. İltihap giderici (anti-inflamatuar) etkisi ise; artrit (eklem iltihabı=Romatizma) ve Lenfödem durumlarında faydalıdır.

Almanya Sağlık Bakanlığı (BGA), echinacea (koni çiçeği)’ni solunum sistemi enfeksiyonları ve soğuk algınlığı belirtilerine karşı savunma sistemlerinin (Bağışıklık sistemi) desteklenmesi için önermektedir.

Hamilelik ve emzirme döneminde de kullanılabilir, önerilen dozajlara uyulduğunda, bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Bitkinin hazır ekstreleri eczanelerde satılmaktadır. Yemeklerle beraber günde 1-3 defa 2 kapsül alınabilir

tedavi amacıyla kullanılan bitkiler Echinaceapurpurea3eg4
GRİP ve SOĞUK ALGINLIĞI’NA KARŞI VÜCUT DİRENCİNİ ARTTIRANLAR (3):

IHLAMUR (Tilia pltyphyllos/T.pernifolia/T.Argentea Desf./Cordata Miller L.)

Orman, park ve bahçelerde yetişen, yazın sarı-beyaz çiçekler açan bir ağaçtır. Ihlamur bir Avrupa ağacıdır, ülkemizde özellikle Karadeniz bölgesinde yetişir. Çiçekler, yapraklar, dal ve ağaç kabuğu suyla kaynatılarak kullanılır. Çiçekler baharda toplanır ve gölgede kurutulur. Çiçekler yapraksız olursa bu birinci kalite olarak kabul edilir. Yaprak oranı arttıkça 2. veya 3. kalite olur. Çiçeklerde tanen, müsilaj, şekerler, hesperidin (sarı boya), sudorific glikozit (terletici), saponin, enzimler, kadın ve erkek hormonları, enzimler, tatrik asit, C ve P vitaminleri ve uçucu yağ vardır.Yapraklarda tiliacin glikoziti ve müsilaj, kabuklarda müsilaj vardır.

Yazın kuru bir günde yeni açmış ıhlamur çiçekleri toplanır. Bunların yanına bir miktar yaprağı da katılarak güneşte koku ve etkinliğini önemli ölçüde yitireceğinden, gölgede kurutulur.

Ihlamurun çiçek yaprak, dal ve kabukları kaynatılarak içilir. Tadı ve kokusu hoş, ferahlık verici, yatıştırıcı, hafif uyutucu ve terleticidir. Ayrıca idrar söktürücü, saponin içerdiği için balgam söktürücü ve göğsü yumuşatıcıdır. Grip, soğuk algınlığı ve nezlenin en etkili ilaçlarından biridir. Geceleri öksürük nedeniyle uyuyamayanlar için oldukça rahatlatıcıdır. Ayrıca; solunum yolu hastalıkları (bronşit, zatüre, nezle, anginler vs.), ses kısıklığı, mide-barsak ağrıları, ishal, sara, başdönmesi, histeri, çiçek hastalığı ve yüksek tansiyona bağlı baş ağrılarında da faydalıdır.

Kurutulmuş çiçek ve yaprak karışımından 1 tatlı kaşığı (hatta bir yemek kaşığı) alınıp üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek 10 dakika süreyle demlendirilir. Bu infüzyondan günde üç kez birer bardak içilir.

Yaramaz ve hareketli çocuklar için ıhlamur iyi bir yatıştırıcıdır. Yatıştırıcı olarak şu karışımlar da kullanılabilir. 35'er gram mürver çiçeği, ıhlamur ve papatya karıştırılır, bundan 4 yemek kaşığı 1 lt. suda 10 dk. demlenir, günde 3-4 bardak içilir.

Kabuklarında bol müsilaj olduğundan kabızlıkta ve safra azlığına bağlı hazımsızlıkta yararlı olabilir. Bunun için 100 gram kabuk 1 lt. suda kaynatılır ve günde 3 bardak içilir.
Ihlamur dinlenmek amacıyla banyo suyuna konabilir.

Haricen sivilce ve cilt lekeleri, göz çapakları, saç bakımında (saçları kuvvetlendirir), boğaz iltihabı ve diş ağrıları (gargara şeklinde), sinir iltihabı, romatizmal ağrılar ve idrar yolu hastalıkları (banyo şeklinde) için yararlıdır.

Fazla miktarda ve uzun süre kullanımı kalbe zarar verebilir (oğul otuyla kullanılmalıdır) ya da nezle benzeri bir duruma neden olabilir.

tedavi amacıyla kullanılan bitkiler Ihlamurtiliaru3
GRİP ve SOĞUK ALGINLIĞI’NA KARŞI VÜCUT DİRENCİNİ ARTTIRANLAR (4):

SOĞAN ( Allium türleri)

Çok eski çağlardan beri bilinen bir besindir. Anayurdunun Güneydoğu Asya olduğu sanılmaktadır. İki ya da çok yıllık bir bitkidir. Besin olarak bitkinin yeşil yaprakları ve kök yumrusu kullanılır. 1.yıl kök kısmında kuru soğan olarak bilinen bir yumru oluşur. 2.yıl sonunda ise ortada yükselen bir gövdenin üstünde üzerinde çiçekler olan topuz şeklinde bir baş verir. Soğan tohumlarından önce arpacık soğanı denilen küçük soğanlar üretilir. Bunlar sökülüp tekrar ekilerek yeşil ve kuru soğan üretilir.

Soğanın bileşiminde uçucu ve sabit yağlar, sakkaroz, glikoz ve fruktoz gibi şekerler, fermentler, aminoasitler, demir, A, B ve bol miktarda C vitamini (portakal ve limondan fazla C vitamini içerir) bulunur. Uçucu yağının içinde bulunan propil alliin maddesi kükürtlü bir bileşiktir, gözleri yakar ve yaşartır.

Soğan, virusler ve mikroplara karşı etkili bir doğal antibiyotiktir,
Ateroskleroz denilen damar sertliğine ve koroner kalp hastalıklarına iyi geldiği öne sürülmektedir.
İdrar söktürücü olduğundan böbrek kumu ve taşlarının dökülmesine yardımcı olur.
Bağışıklık sistemini güçlendirdiği için soğuk algınlığı ve grip için de yararlıdır. Afrodizyak (cinsel gücü arttırıcı) özelliği vardır, fiziksel ve mental yorgunluğa giderir.
Balgam söktürücü olduğundan bronşit gibi akciğer hastalıklarındaki öksürüğe iyi gelir.

Böcek ve arı sokmalarına karşı, soğan özsuyu dıştan uygulanır, Pişirilerek çıbanların üzerine konursa, çıbanın olgunlaşıp, cerahatın boşalmasını sağlar. Yara iyileşmesini hızlandırır.

Soğanın çiğ olanı daha şifalıdır, ancak pişmiş soğan da yararlıdır.
Soğanın kötü yanı, mideyi tahriş edici olması ve kötü kokusudur. Mide problemi olanlar çiğ soğan yememelidir. Soğan yendikten sonra kereviz veya sedefotu yenirse, kötü kokusu gider.


[color=blue][color=blue]GRİP ve SOĞUK ALGINLIĞI’NA KARŞI VÜCUT DİRENCİNİ ARTTIRANLAR (5):

SARMISAK (Allium sativum L.),

Sarmısak (veya Sarımsak) zambakgiller familyasından soğan’ın akrabası olan çok yıllık otsu bir kültür bitkisidir. Tohum bağlaması nadir olduğndan soğancıkları (diş) ile üretilir. Vatanının orta Asya stepleri olduğu sanılmaktadır. Ülkemizde hemen her yerde yetiştirilirse de en çok Kastamonu ilinin Taşköprü ilçesinde üretilir.
Çok keskin bir kokusu ve yakıcı bir lezzeti vardır. Düz ve uzun yaprakları direkt toprağın altında gelişen ve 'baş' adı verilen bitkinin soğanından uzar. Bu baş 'diş' denilen ve 5-30 adet soğancıkların yan yana dizilmesiyle oluşmuştur. Sarmısak bitkisi,ilk yılın sonunda sökülmezse ikinci yılında aynen soğan gibi üzerinde sarımsı-beyaz çiçek kümesi olan bir sap uzatır. Sarımsağın çiçekleri nadiren tohum bağlar. Bitki bu tohumlarıyla ya da dişlerin tek tek ilkbahar ya da sonbaharda yumuşak toprağa ekilmesiyle çoğaltılır.

Sarmısak; sakkaroz, glikoz gibi şekerler, A,B,C ve E vitaminleri, alliin, allicin, ajoen gibi eterli uçucu yağlar, scordein, selen ile sex hormonlarına benzer bazı maddeler içerir. Bu uçucu yağda bulunan allil disülfür bileşiği, kükürtlü bir amino asit olan alliin’in alliinaz isimli ferment etkisi ile parçalanarak allicin’i ve su ya da su buharı ile allil disülfür’e dönüşmesi sonucu meydana gelir. Sarımsağa özel koku ve lezzeti veren işte bu kükürtlü uçucu yağdır.

Asya tıbbında çok eski çağlardan beri tedavi amacıyla kullanılır. Orta çağda kolera, veba salgınlarında da işe yaramıştır.

Sarmısak tıpkı soğan gibi; bağışıklık sistemini güçlendirir vücudu hastalıklara karşı korur. Viruslere ve bakterilere karşı oldukça etkili doğal bir antibiyotiktir.Bu etki içeriğindeki allicin’e bağlıdır.

Ayrıca idrar ve safra söktürücü, iştah açıcı, solucan düşürücü (özellikle yuvarlak solucanlar ve kıl kurduna etkili), kan basıncı (tansiyon) ve kolesterol düşürücü, kan sulandırıcı ve kan temizleyici özellikleri vardır. Damar iltihaplarını önler, kan damarlarını genişletir, dolaşımı rahatlatır. Şeker (diabet) hastalarında da yararlı olabilir.

İçerdiği uçucu yağ nedeniyle akciğere kolay ulaştığndan, soğuk algınlığı, grip, boğmaca, kronik bronşit gibi solunum rahatsızlıklarında rahatlatıcıdır.

Eski Mısır’da piramit işinde çalışanlara ve sefere çıkan Roma’lı askerlere dayanıklılığını arttırmak için soğan ve sarımsak verildiği bilinmektedir. II. paylaşım savaşında Rus askerleri yaraları mikropkapmasın diye sarmısak kullanıyordu..

Sarmısak çiğ yenirse daha etkilidir. Solucanları düşürmek için çiğ yenilir ya da Sarmısak şurubu hazırlanarak bu şekilde kullanılır. Sarmısak şurubu şöyle hazırlanır: 100 gr parçalanmış Sarmısak, 200 gr su ve 200 gr şeker ile 1 gün bekletildikten sonra iyice karıştırılıp süzülür. Elde edilen şuruptan günde 2-3 yemek kaşığı içilir.

Yaralar üzerine çiğ sarmısak dıştan lapa şeklinde konulur ya da Sarmısak usaresi de kullanılabilir. Gözde çıkan arpacığa, bazı deri mantarlarına karşı oldukça etkilidir.
Sarımsak usaresi şöyle hazırlanır: Bir miktar sarmısak havanda ezilerek sıkılır ve alınan usarenin 1 gr miktarı 10 gr su ile sulandırılır ve bu karışımın içine, usarenin bozulmasını önlemek için, 10 damla kadar etil alkol konur. Bu usare özellikle saç kıran gibi saç hastalıklarında saçlı deriye ovarak sürülürse çok yararlı olur.

Romatizmalar ve ağrılı eklem hastalıklarında ısıtıcı ve ağrı kesici olarak dıştan uygulanabilir..Ancak uzun süre ve fazla miktarda kullanılması ya da üstünü kapatarak kullanılması ciltte çok ciddi tahrişe neden olabilir.

Kalp ve damar hastalıklarında, yüksek tansiyonda sarımsak tentürü hazırlanıp kullanılabilir. 10 gr Sarmısak başı ezilir, üzerine 10 gr etil alkol konur, karışım 1 gün bekletildikten sonra ince bir tülbent ya da süzgeçle süzülür. Bu özsu günde 3 defa 15-30 damla olarak içilir.

Sarmısaklı yoğurt (ya da cacık) barsak enfeksiyonlarına karşı koruyucudur. Ancak sarmısağın mide ve barsağı tahriş edici etkisi de göz önüne alınmalıdır. Gastrit ülser gibi mide-barsak rahatsızlığı olanlar olumsuz etkilenebilir.

Kullanımını olumsuz yönde etkileyen en önemli faktör kötü kokusudur. Yine de çok az miktarda yenilmesi bile etkilidir. Günümüzde kokusuz sarımsak tabletleri (garlic) üretilmiştir, ancak bu şekilde etkisinin azaldığını ileri sürenler de vardır.

Sarmısak Tentürü: Sarmısak dişleri kabuğundan temizlenerek ince kıyılır ve ağzı kapalı bir şişede etil alkole veya elma sirkesine yatırılır. 1-2 hafta bu şekilde beklendikten sonra sarımsak tentürü elde edilmiş olur.

Sarımsak tentürü kalp, damar hastalıkları için ve yaşlanma geciktirici olarak en azından 5-6 ay sürecek bir kür şeklinde kullanılır. Bu kür esnasınd, sabah ve öğlen saatlerinde bir miktar tentür yarım yemek kaşığı ılık su ile birlikte içilir.

MANTARLAR

Romatizma ve üremi olanlar yememelidir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
tedavi amacıyla kullanılan bitkiler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
...:::FoRuM TuRK:::... :: Kütüphane Köşemiz :: Sağlıklı yaşam-
Buraya geçin: